VE
RAB Musaya dedi: Firavunun yanına gir, ve ona de: RAB şöyle diyor: Kavmımı
salıver ki, bana ibadet etsinler.
2.
Ve eğer sen salıvermek istemezsen, işte, ben senin bütün sınırlarını
kurbağalarla vuracağım,
3.
ve ırmak kurbağalarla kaynıyacak, ve çıkacaklar, ve senin evine, ve senin yatak
odana, ve yatağının üzerine, ve kullarının evlerine ve kavmına ve fırınlarına
ve hamur teknelerine girecekler;
4.
ve senin üzerine, ve kavmının üzerine, ve bütün kullarının üzerine kurbağalar
çıkacaklar.
5.
Ve RAB Musaya dedi: Haruna de: Elini değneğinle ırmaklar üzerine, kanallar
üzerine, ve havuzlar üzerine uzat, ve Mısır diyarı üzerine kurbağalar çıkart.
6.
Ve Harun elini Mısırın suları üzerine uzattı, ve kurbağalar çıkıp Mısır
diyarını kapladılar.
7.
Ve sihirbazlar büyülerile böyle yaptılar, ve kurbağaları Mısır diyarı üzerine
çıkarttılar.
8.
Ve Firavun Musayı ve Harunu çağırıp dedi: RABBE yalvarın ki, kurbağaları benden
ve kavmımdan kaldırsın; ve kavmı RABBE kurban kessinler diye salıvereceğim.
9.
Ve Musa Firavuna dedi: Sen buyur; kurbağalar senden ve evlerinden kesilsinler,
yalnız ırmakta kalsınlar diye senin için, ve kulların için, ve kavmın için ne
zaman yalvarayım?
10.
Ve o: Yarın, dedi. Ve dedi: Senin sözüne göre olsun, ta ki, Allahımız RAB gibi
yoktur bilesin.
11.
Ve kurbağalar senden, ve evlerinden, ve senin kullarından, ve kavmından
kalkacaklar; yalnız ırmakta kalacaklar.
12.
Ve Musa ile Harun Firavunun yanından çıktılar; ve Musa, Firavunun üzerine
getirmiş olduğu kurbağalardan dolayı RABBE feryat etti.
13.
RAB da Musanın sözüne göre yaptı, ve kurbağalar evlerde, avlularda, ve
tarlalarda öldüler.
14.
Ve onları yığın yığın topladılar; ve memleket koktu.
15.
Fakat Firavun ara verildiğini görüp RABBİN söylediği gibi yüreğini
katılaştırdı, ve onları dinlemedi.
16.
Ve RAB Musaya dedi: Haruna de: Değneğini uzat ve yerin tozuna vur, ta ki, bütün
Mısır diyarında tatarcık olsun.
17.
Ve böyle yaptılar; ve Harun elini değneğile uzattı, ve yerin tozuna vurdu,
insanda ve hayvanda tatarcıklar vardı; ve bütün Mısır diyarında yerin bütün
tozu tatarcık oldu.
18.
Ve sihirbazlar tatarcıklar çıkarmak için büyülerile böyle yaptılar, fakat
yapamadılar; ve insanda ve hayvanda tatarcık vardı.
19.
Ve sihirbazlar Firavuna dediler: Bu Allahın parmağıdır; fakat RABBİN söylediği
gibi Firavunun yüreği katılaştı, ve onları dinlemedi.
20.
Ve RAB Musaya dedi: Sabahlayın erken kalk, ve Firavunun önünde dur; işte, o
suya çıkıyor, ve ona de: RAB şöyle diyor: Kavmımı salıver ki, bana ibadet
etsinler.
21.
Yoksa, kavmımı salıvermezsen, işte, ben senin üzerine, ve kullarının üzerine,
ve kavmının üzerine, ve senin evlerinin içine at sinekleri göndereceğim; ve
Mısırlıların evleri, ve üzerinde bulundukları toprak da at sineklerile dolu
olacak.
22.
Ve o günde kavmımın içinde oturdukları Goşen diyarını, orada at sinekleri
olmasın diye, ayıracağım; ta ki, dünyanın ortasında RAB ben olduğumu bilesin.
23.
Ve senin kavmın ile benim kavmım arasına fark koyacağım; yarın bu alâmet
olacaktır.
24.
Ve RAB böyle yaptı, ve Firavunun evine, ve kullarının evlerine, pek çok at
sineği geldi; ve at sinekleri yüzünden bütün Mısır diyarında memleket harap
oldu.
25.
Ve Firavun Musayı ve Harunu çağırıp dedi: Gidin, Allahınıza memlekette kurban kesin.
26.
Ve Musa dedi: Böyle yapmak münasip değil; çünkü Mısırlıların mekruh
saydıklarını Allahımıza kurban keseceğiz; işte, Mısırlıların mekruh
saydıklarını onların gözleri önünde kurban kesersek bizi taşlamazlar mı?
27.
Çölde üç gün yol gideceğiz, ve Allahımız RABBE, bize emredeceği gibi kurban
keseceğiz.
28.
Ve Firavun dedi: Ben sizi salıveririm, ve çölde Allahınız RABBE kurban
kesersiniz; yalnız çok uzağa gitmiyeceksiniz; benim için yalvarın.
29.
Ve Musa dedi: İşte, ben senin yanından çıkıyorum, ve Firavundan, ve kendi
kullarından, ve kendi kavmından, at sineklerini yarın kaldırsın diye RABBE
yalvaracağım; yalnız Firavun RABBE kurban kesmek için kavmı salıvermemekle bir
daha hile ile davranmasın.
30.
Ve Musa Firavunun yanından çıktı, ve RABBE yalvardı.
31.
Ve RAB Musanın sözüne göre yaptı; ve Firavundan, ve kullarından, ve kavmından
at sineklerini kaldırdı; bir tane kalmadı.
32.
Ve bu kere de Firavun yüreğini katılaştırdı, ve kavmı salıvermedi.