VE
Elimden göç ettiler, ve İsrail oğullarının bütün cemaati, Mısır diyarından
çıkışlarından sonra, ikinci ayın on beşinci gününde, Elim ile Sina arasında
olan Sin çölüne geldiler.
2.
Ve İsrail oğullarının bütün cemaati, çölde Musaya karşı ve Haruna karşı
söylendiler;
3.
ve İsrail oğulları onlara dediler: Keşke Mısır diyarında et kazanları başında
oturduğumuz zaman, doyuncıya kadar ekmek yerken RABBİN elile ölse idik; çünkü
bütün bu cemaati açlıkla öldürmek için bizi bu çöle çıkardınız.
4.
Ve RAB Musaya dedi: İşte, ben sizin için gökten ekmek yağdıracağım; ve benim
şeriatimde yürüyecekler mi yoksa değil mi, onları imtihan edeyim diye, kavm her
gün çıkıp bir günlük devşirecekler.
5.
Ve vaki olacak ki, altıncı günde, getirdiklerini hazırlıyacaklar, ve her gün
devşirdiklerinin iki katı olacak.
6.
Ve Musa ile Harun bütün İsrail oğullarına dediler: RAB sizi Mısır diyarından
çıkardığını akşamlayın bileceksiniz;
7.
ve sabahlayın da RABBİN izzetini göreceksiniz; çünkü RAB kendisine karşı
söylenmelerinizi işitiyor; ve biz neyiz ki, bize karşı söyleniyorsunuz?
8.
Ve Musa dedi: RAB size akşamlayın yemek için et, ve sabahlayın doyıncıya kadar
ekmek verdiği zaman, bileceksiniz; çünkü kendisine karşı söylenmelerinizi RAB
işitiyor; ve biz neyiz? söylenmeleriniz bize karşı değil fakat RABBE karşıdır.
9.
Ve Musa Haruna dedi: Bütün İsrail oğullarının cemaatine de: RABBİN huzuruna
yaklaşın; çünkü söylenmelerinizi işitti.
10.
Ve vaki oldu ki, Harun İsrail oğullarının bütün cemaatine söylediği zaman, çöle
doğru baktılar, ve işte, RABBİN izzeti bulutta göründü.
11.
Ve RAB Musaya söyliyip dedi:
12.
İsrail oğullarının söylenmelerini işittim; onlara söyliyip de: Akşam üstü et
yiyeceksiniz, ve sabahlayın ekmekle doyacaksınız; ve bileceksiniz ki, Allahınız
RAB ben im.
13.
Ve vaki oldu ki, akşamlayın bıldırcınlar çıkıp ordugâhı kapladılar, ve
sabahlayın ordugâhın etrafında çiğ düşmüştü.
14.
Ve düşmüş olan çiğ kalkınca, işte, çölün yüzünde, toprağın üzerinde, kırağı gibi
küçük, yuvarlak bir şey vardı.
15.
Ve İsrail oğulları görüp birbirine dediler: Bu nedir? çünkü o nedir bilmediler.
Ve Musa onlara dedi: Bu, RABBİN yemek için size verdiği ekmektir.
16.
RABBİN emrettiği şey budur. Her biriniz yiyeceğine göre ondan devşirin: adam
başına bir omer* olmak üzre canlarınızın sayısına göre; her biriniz çadırında
olanlar için alacaksınız.
17.
Ve İsrail oğulları böyle yaptılar, ve kimi çok ve kimi az devşirdi.
18.
Ve omer ile ölçtükleri zaman çok devşirenin fazlası yoktu, ve az devşirenin
eksiği yoktu; herkes yiyeceğine göre devşirmişti.
19.
Ve Musa onlara dedi: Sabaha kadar hiç kimse ondan bırakmasın.
20.
Fakat Musayı dinlemediler; ve bazıları ondan sabaha kadar bıraktılar, ve
kurtlanıp koktu; ve Musa onlara öfkelendi.
* Tartılar
ve ölçüler cetveline bak.
21.
Ve sabahtan sabaha her biri yiyeceğine göre ondan devşirdiler; ve güneş kızınca
erirdi.
22.
Ve vaki oldu ki, altıncı günde her biri için iki omer olarak iki kat ekmek
devşirdiler; ve cemaatin bütün reisleri gelip Musaya bildirdiler.
23.
Ve onlara dedi: RABBİN söylediği budur: Yarın istirahat günüdür, RABBE mukaddes
Sebt günüdür; pişireceğinizi pişirin, ve haşlıyacağınızı haşlayın; ve bütün
artanı kendiniz için sabaha kadar saklanılmak üzre alıkoyun.
24.
Ve Musanın emrettiği gibi onu sabaha kadar alıkoydular; ve kokmadı, ve onda
kurt yoktu.
25.
Ve Musa dedi: Bugün onu yiyin; çünkü bugün RABBE Sebttir; bugün onu kırda
bulmıyacaksınız.
26.
Altı gün onu devşireceksiniz; fakat yedinci gün Sebttir, o günde olmıyacaktır.
27.
Ve vaki oldu ki, yedinci günde devşirmek için kavmdan bazıları çıktılar, ve
bulmadılar.
28.
Ve RAB Musaya dedi: Ne vakte kadar emirlerimi ve şeriatlerimi tutmak
istemiyeceksiniz?
29.
Bakın, çünkü RAB size Sebti verdi, bunun için altıncı günde size iki günlük
ekmeğinizi veriyor; herkes kendi yerinde kalsın, yedinci günde kimse yerinden
çıkmasın.
30.
Ve kavm yedinci günde istirahat ettiler.
31.
Ve İsrail evi onun adını Man koydular; ve o kişniş tohumu gibi beyaz, ve
lezzeti ballı yufka gibi idi.
32.
Ve Musa dedi: RABBİN emrettiği şey budur: Mısır diyarından sizi çıkardığım
zaman, çölde size yedirdiğim ekmeği görsünler diye nesiller için ondan bir omer
dolusu saklanılsın.
33.
Ve Musa Haruna dedi: Bir testi al, ve içine bir omer dolusu man koy, ve
nesilleriniz için saklanılmak üzre onu RABBİN huzuruna koy.
34.
Ve RABBİN Musaya emrettiği gibi saklanılmak üzre Harun onu Şehadetin önüne
koydu.
35.
Ve İsrail oğulları ahalisi olan bir diyara gelinciye kadar, kırk sene man
yediler, Kenân diyarı hududuna gelinciye kadar man yediler.
36.
Ve bir omer, efanın* onda biridir.
*
Tartılar ve ölçüler cetveline bak.